Arama sonuçları

güzelavrat otu (belirtme hâli güzelavrat otunu, çoğulu güzelavrat otları) [1] (bitki bilimi) Patlıcangillerden atropin denilen zehirli ilacın çıkarıldığı...

ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz. (otlar, meyveler) muzgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, çenekli, çok yıllık ot ve bu bitkin kendine özgü hoş kokulu...

ˈdun/ Heceleme: o‧dun Osmanlı Türkçesi اودون‎, o da Eski Türkçe od‎ (od), ot + un odun (belirtme hâli odunu, çoğulu odunlar) -nu odun hakkında Türkçe Vikipedi'de...

(belirtme hâli birayı, çoğulu biralar) (alkollü içecekler) arpa ile şerbetçi otunu mayalandırarak yapılan hafif alkollü içki, arpa suyu Masadakilerin kimi...

Y. N. Nayır kurşun grisi, kurşun kalem, kurşun rengi, ağ kurşunu, kurşun otu kurşun erimi, kurşungeçirmez, kör kurşun, serseri kurşun, domdom kurşunu...

destemaz, vuzu ibadet, yıkanma, temizlik (dışkı ve idrar yapma): abdestbozan otu abdestbozan, abdesthane, abdestçe, abdestçi, abdestçik, abdestken, abdestle...

dağ ayısı, dağ bölgesi, dağ kargası, dağ keçisi, dağ kitlesi, dağ mayasıl otu, dağ yamacı, dağca, dağcı, dağcık, dağken, dağla, dağlı, dağsa, dağsız coğrafya...

kelimesinin çekimi İsveççe Vikipedi'de kap Heceleme: kap kap (Hırvat ağzı) damla Heceleme: kap kap (anatomi) baş Heceleme: kap kap d (botanik) ışkın otu...

boşanıp kocana varma Tabak sevdiği deriyi yerden yere çarpar Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter sevgi (ruh bilimi) Sevgi sevgi (ruh bilimi) sevgi...

Kötü söyleme eşine, ağı katar aşına ağı gibi ağı ağacı, ağı çiçeği, ağı otu, ağıca, ağıcı, ağıcık, ağılı, ağısız, ağıyken, ağıyla, ağıysa, sarıağı zehirler...

bağış veya ödünç olarak verilen para ve ihtiyaç maddeleri etki, tesir Otların üstünde, ağaçların yapraklarında kalan yağmur damlaları rüzgârın da yardımıyla...

karpuz, acı kavak, acı kavun, acı kök, acı kuvvet, acı marul, acı meyan, acı ot, acı pelin, acı piyan, acı sakız, acı soğuk, acı su, acı tebessüm, acı toz...

3. hafta Ses Dosyası: ocak, Çoğul: Heceleme: o‧cak Eski Türkçe oçak < od, ot + ak ocak (belirtme hâli ocağı, çoğulu ocaklar) -ğı ocak hakkında Türkçe Vikipedi'de...

balık küçük balığı yer Büyük balık küçük balığı yutar Delik büyük, yama küçük Dilin cirmri küçük, cürmü büyük Şahin küçük, et yer; deve büyük, ot yer...

kum taşı, lâl taşı, musalla taşı, ocak taşı, oksidiyon taşı, oltu taşı, ot taşı, öt taşı, sadaka taşı, süt taşı, şap taşı, taş arabası, taş atıp kolu...

anarana (mg) Norveççe: navn (no), substantiv (no) Özbekçe: ism (uz), nom (uz), ot (uz) Portekizce: substantivo (pt) e Rumence: nume (ro) e, nomine (ro) n Rusça:...

Bretonca: tan (br) Bulgarca: огън (bg) (ogǎn) Çağatayca: ot‎ (chg) Çekçe: oheň (cs) e Çince: Mandarin dili: 火 (zh) (huǒ) Danca: ild (da) Endonezce: api (id)...

göre uzatmak, ayağının altına karpuz kabuğu olmak, ayağının bastığı yerde ot bitmemek, ayağının pabucunu başına giymek, ayağını kaydırmak, ayağını yorganına...

eşek kafalı, eşekkulağı, eşek marulu, eşek maydanozu, eşekoğlueşek, eşek otu, eşek sıpası, eşeksırtı, eşek şakası, eşek turpu, şeddeli eşek, uzuneşek...

koşturmak, at nalı kadar, at oynatmak, ata arpa yiğide pilav, ata et, ite ot vermek ata nal çakıldığını görmüş, kurbağa ayaklarını uzatmış atı atasıyla...