sermek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]sermek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi serer)
- kurutmak için asmak
- Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. - Oktay Rifat
- göstermek amacıyla asmak veya yaymak
- Çeyiz sermek.
- düz bir yere yaymak
- Üzüm sermek. Bulgur sermek.
- açarak yaymak veya döşemek
- Çerçeveli çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masanın üzerine serdi. - Aka Gündüz
- boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek veya hırpalamak
- Onun için bir an önce leşlerini köpek leşi gibi İstanbul'un çamurlu kaldırımlarına sermek zamanı gelmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- (mecaz) boşlamak, savsaklamak
Deyimler
[düzenle]abayı sermek, ipe un sermek, post sermek, postu sermek, pöstekiyi sermek, yere sermek
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "sermek" maddesi
Türkmence
[düzenle]Eylem
[düzenle]sermek
- sermek, yaymak, açmak
Kaynakça
[düzenle]- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.