kurutmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]kurutmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kurutur)
- suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek
- Gözyaşlarını kurut, dedi, bilirsin ki kader değişmez. - Cemil Meriç
- bitkileri susuz bırakıp kurumasına sebep olmak
- Tek başına dolaştığın derin, yeşil ormanlarda. Yaprakları kurutacak sonbaharı düşündün mü? - Enis Behiç Koryürek
- bazı sebze ve meyvelerin buharlaştırılmasıyla kuru bir durum almasını sağlamak
- (mecaz) cılız duruma getirmek, zayıflatmak
- Bu hastalık onu kurutmuş.
- (mecaz) yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek
- (mecaz) uğursuzluk getirmek, yok etmek
- Dâhilde bütün millî kuvvetlerimizi dağıttılar, bütün kabiliyetlerimizi kuruttular. - Peyami Safa
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kurutmak" maddesi
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[düzenle]- Kurutmak
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kurutmak" maddesi