kopmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]kopmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kopar)
- herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak.
- Tel koptu. İp koptu.
- yerinden ayrılmak
- Cezvenin sapı kopmuş. Düğme koptu.
- gövdeden ayrılmak
- Ağacın dalları fırtınada koptu. Savaşta bacağı kopmuş.
- birdenbire gürültülü veya tehlikeli olaylar birdenbire başlamak veya ortaya çıkmak
- İçeride feryatlar koptu. - S. F. Abasıyanık
- bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya uzaklaşmak
- Daha on altısında bile değilken en yakın insanından, annesinden koparak çıkıp gitmişti evden. - A. Ümit
- kurtulmak
- çok ağrımak
- Belim kopuyor.
- koşmak, hızla gitmek
Deyimler
[düzenle]bacakları kopmak, dananın kuyruğu kopmak, bacakları kopmak ödü kopmak
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kopmak" maddesi
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.