susturmak
Görünüm
![]() |
Ayrıca bakınız: susturuş |
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]susturmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi susturur)
- susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak
- Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum. - F. R. Atay
- verdiği karşılıkla veya yaptığı bir davranışla birini artık söz söyleyemeyecek bir duruma getirmek ilzam etmek
- Kendisini de arkadaşlarını da çok rahat susturup saf dışı bırakabilirlerdi. - O. Aysu
- etkisini, gücünü azaltmak, gidermek, bastırmak
- İşimizi gücümüzü bırakmış olmak düşüncesini bir vazife yapmakta olduğumuz fikri susturuyordu. - M. Ş. Esendal
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "susturmak" maddesi