İçeriğe atla

bastırmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

bastırmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bastırır) bastırmak -ır

  1. basma işini yaptırmak
Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta. - T. Dursun K
  1. zararlı bir olayı önlemek
Yangını bastırmak.
  1. durdurmak
İsyanı bastırmak.
  1. üstünlüğünü göstermek
Şişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte, şarlatanlıkta, inatta hepimizi bastırıyor. - Ö. Seyfettin
  1. bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek
  2. gidermek
Heyecanını bir türlü bastıramıyor. - N. Araz
  1. hemen söylemek
Cevabı bastırdı.
  1. ansızın birinin yanına gitmek
Ama bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar. - O. Rifat
  1. birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek
Kış bastırdığında bu sıcağa rahmet okursunuz. - A. Kulin
  1. baskı yapmak, üzerine iyice düşmek
Köyün ihtiyarları da Feyziye'nin babasına bastırmışlar, onları bağışlatmışlar. - E. Bener
  1. kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak

Kaynakça

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]