sağır
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[değiştir]
Köken[değiştir]
Osmanlı Türkçesi صاغر (sağır) sözcüğünden devralındı.
Ön ad[değiştir]
sağır (karşılaştırma daha sağır, üstünlük en sağır)
- (fizyoloji) işitme duyusundan yoksun, işitmeyen
- (müzik) ses geçirmeyen
- Adliyenin arka taraflarına isabet eden, şehrin gürültüsünü duymayan, sağır, mahfuz bir odasında idik. - H. S. Tanrıöver
- ısıyı az veren, geç ısınan
- Sağır soba.
- vurulduğu zaman ses vermeyen
- Sağır davul.
- içi görülmeyen, donuk
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
|
Atasözleri[değiştir]
- Baş ağır gerek, kulak sağır
- Bir gözü kör bir kulağı sağır olmak
- Kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli
- Mısır’daki Sağır Sultan bile duydu
- Sağır için iki kere kamet olmaz
- Sağır işitmez uydurur
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "sağır" maddesi
Azerice[değiştir]
Ad[değiştir]
sağır
- (fizyoloji) sağır
Kırım Tatarca[değiştir]
Ön ad[değiştir]
sağır
- (fizyoloji) sağır