kumsal
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]- Osmanlı Türkçesi قومسال < kum + sal "kıyı, kenar" sözcükleri ile birleşik sözcük yapılmıştır.
Ad
[düzenle]kumsal (belirtme hâli kumsalı, çoğulu kumsallar)

- (jeoloji) kumu olan yer
- Yolun neresi kayalık, neresi kumsal hep ezbere bilirdi. -Halikarnas Balıkçısı
- su kıyılarında oluşan kumlu yer, denize, göle vb. yerlere girilebilen genellikle kumluk alan, deniz hamamı, kumbaşı, plaj
- Deminden beri sözü edilen bu kumsal neydi? - A. Erhat
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Ön ad
[düzenle]kumsal (karşılaştırma daha kumsal, üstünlük en kumsal)
- kumlu
- Kumsal toprak.
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kumsal" maddesi
- Nişanyan Sözlük'te: kumsal maddesi
Çağatayca
[düzenle]Ad
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.