kayış
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Ad
[düzenle]kayış (belirtme hâli kayışı, çoğulu kayışlar)
- bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi
- Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu. - Ö. Seyfettin
- kol saatinin bileğe bağlanmasını sağlayan, deriden yapılmış gereç
- ustura bilenen cilâlı kösele
- kayma işi
- tasma
- Mehmet EROĞLU, 2020 Yarım Kalan Yürüyüş, sayfa 160 , İletişim Yayınları
- "Girişte ve ayakta; kayışını tuttuğu iri bir kurt köpeğiyle beni seyrediyor."
- Mehmet EROĞLU, 2020 Yarım Kalan Yürüyüş, sayfa 160 , İletişim Yayınları
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]Türk Dil Kurumuna göre "kayış" maddesi
Atasözleri
[düzenle]Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]Eski Türkçe qadysh
Ad
[düzenle]kayış
- kayış
Kaynakça
[düzenle]- Etymological Dictionaries - Andras Rajki