|
Ayrıca bakınız: genç
|
gençlik (belirtme hâli gençliği, çoğulu gençlikler) -ği
- genç olma durumu, yaş olarak, yaşlılık karşıtı
- İlk gençliğinde at delisiydi. - N. Cumalı
- (primatlar) insan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi
- Hemen Yunus'un gençliğinde yavuklusu iken kaybettiği güzel kızı hatırladım. - A. Kabaklı
- genç insanların bütünü
- O gençliğin politikaya katılması yüzünden Balkan Harbi'ne girmişiz. - F. R. Atay
- genç kişinin tutumu, toyluk, deneyimsizlik
- Gençliğimi kapının eşiğinde bırakıp eve giriyorum. - Y. Z. Ortaç
çeviriler
- Almanca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Arnavutça: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Azerice: gənclik (az)
- Estonca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Felemenkçe: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Fince: nuoruus (fi), nuoriso (fi), nuoret (fi)
- Fransızca: jeunesse (fr) d
- İngilizce: youth (en)
- İspanyolca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- İsveççe: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- İtalyanca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Kürtçe: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Özbekçe: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Rusça: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Tatarca: yäşlek (tt)
- Yunanca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
|