fakir
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Konu başlıkları
Türkçe[düzenle]
Ad[düzenle]
fakir (belirtme hâli fakiri, çoğulu fakirler)
- [1] (din) Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş
- [2] kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san
Yazılışlar[düzenle]
- فقير
Heceleme[düzenle]
- Heceleme: fa·kir
Kaynakça[düzenle]
Türk lehçeleri[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
Üst kavramlar[düzenle]
- [1] insan
Örnekler[düzenle]
- [1] Fakir, bir ipi havaya atıp dimdik duran ipe tırmandı.
- [2] Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım. - Şemsettin Sami
- [2] Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler. - H. Taner
Atasözleri[düzenle]
- Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır
- Zengin giyerse sağlıcakla, fakir giyerse nerden buldu ki derler
- Zengin silkinse fakir bay olur
Türetilmiş kavramlar[düzenle]
Ön ad[düzenle]
Yazılışlar[düzenle]
- فقير
Heceleme[düzenle]
- Heceleme: fa·kir
Eş anlamlılar[düzenle]
Karşıt anlamlılar[düzenle]
- [1] zengin
Çeviriler[düzenle]
Türk lehçeleri[düzenle]
Örnekler[düzenle]
- [1] En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir. - F. R. Atay
- [2] Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem. - M. Yesari
Gagavuzca[düzenle]
Ön ad[düzenle]
- [1] fakir
Köken[düzenle]
Kaynakça[düzenle]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
İngilizce[düzenle]
Ad[düzenle]
fakir (çoğulu fakirs)
- [1] (din) fakir
İsveççe[düzenle]
Ad[düzenle]
fakir
- [1] (din) fakir