İçeriğe atla

ders

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]

Osmanlı Türkçesi درس, Arapça دَرْسٌ (darsün).

Söyleniş

[düzenle]

ders (belirtme hâli dersi, çoğulu dersler)

  1. (eğitim) öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
    Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu. S. F. Abasıyanık
  2. bu bilgi aktarımı için ayrılan süre
    Dersin bitmesine beş dakika var.
  3. öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
    Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu. N. Cumalı
  4. (mecaz) Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz
    eş anlamlıları: çimke, ibret, nasihat, öğüt
    En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz? H. Taner
  5. öğretmenin öğrenciye belirli bir müddet verdiği bilgi
    Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu. S. F. Abasıyanık
  6. ders bilgisi aktarımı için ayrılan süre
  7. bir olayın hafızada bıraktığı öğretici iz

Çekimleme

[düzenle]

Alt kavramlar

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Ek okumalar

[düzenle]

Karaçay-Balkarca

[düzenle]
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Köken

[düzenle]

Arapça دَرْسٌ (darsün)

  1. (eğitim) ders

Kuzey Kürtçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]

Arapça دَرْسٌ (darsün)

ders ?

  1. (eğitim) ders