çentik
Türkçe
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: çen‧tik
Ad
[düzenle]çentik (belirtme hâli çentiği, çoğulu çentikler)
- bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık
- Bıçağın ağzında çentik var.
- küçük oyuk
- İhtiyarın uzun şakaklarında, gözlerinin altında bıçak yaraları gibi ince çizgiler, çukurlar, oyuklar, çentikler, yenikler görünüyor. - Peyami Safa
- az bir miktar
- Orhan PAMUK, 2021 Veba Geceleri, sayfa 217
- "önce sekiz adet mazı tanesi ile bir çentik zencefili ezerek karıştırdı."
- Orhan PAMUK, 2021 Veba Geceleri, sayfa 217
- (sinema) basım sırasında basım aletinin diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Ön ad
[düzenle]çentik (karşılaştırma daha çentik, üstünlük en çentik)
- kertikli
- Çentik bıçakla iş yapılamıyor.
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "çentik" maddesi
Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]- Eski Türkçe chänt
Ad
[düzenle]çentik
Kaynakça
[düzenle]- Etymological Dictionaries - Andras Rajki