yavaş
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Söyleniş[düzenle]
Heceleme[düzenle]
- Heceleme: ya‧vaş
Eski Yazı[düzenle]
یاواش
Belirteç[düzenle]
yavaş
- alçak, hafif biçimde
- Yavaş tut, içinde kırılacak eşya var. - M. Ş. Esendal
- hızlı olmayarak
- Yavaş vurdu.
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Türetilmiş kavramlar[düzenle]
Ön ad[düzenle]
yavaş (karşılaştırma daha yavaş, üstünlük en yavaş)
- hızlı olmayan, ağır, çabuk karşıtı
- Yavaş bir yürüyüş.
- yumuşak huylu, yumuşak başlı
- Yavaş adam.
- Yavaş at.
- alçak, hafif
- Yavaş sesle konuşuyor.
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumu: "yavaş"
Atasözleri[düzenle]
- Derin su yavaş akar
- Ne yavuz ol asıl, ne yavaş ol basıl
- Yavaş atın çiftesi pek olur
- Yavaş tükürüğün sakala zararı var
Gagavuzca[düzenle]
Ön ad[düzenle]
yavaş
- yavaş
Köken[düzenle]
Deyimler[düzenle]
Kaynakça[düzenle]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki