tıkamak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]tıkamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi tıkar)

- Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak; berkitmek:
- "Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı." - Sait Faik Abasıyanık
- Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek.
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "tıkamak" maddesi