sönük
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[değiştir]
Ön ad[değiştir]
sönük
- sönmüş olan
- Karşımdaki duvara takılmış iki ampulden biri sönüktü ve bir gözü kırpılmış bir insan gibi bana bakıyordu. - K. Bilbaşar
- parlaklığı, hızı az veya azalmış olan, etkisiz, zayıf
- göze çarpmayan, dikkat çekmeyen, silik
- Bu şehirde satışı bini geçmez, yerli lisanlarda sönük cerideler çıkar. - Y. K. Beyatlı
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "sönük" maddesi