bedel
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
![]() |
Ayrıca bakınız: Bedel |
Türkçe[düzenle]
Köken[düzenle]
Söyleniş[düzenle]
- Heceleme: be‧del
Ad[düzenle]
bedel (belirtme hâli bedeli, çoğulu bedeller)
- değer, fiyat, kıymet
- bir şeyin yerini tutabilen karşılık
- Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var. - A. Gündüz
- başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse
- (askeriye) askerlik yapmamak veya yapılacak süreyi kısaltmak isteyenlerin devlete ödedikleri para
- Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti. - Y. K. Karaosmanoğlu
- bir ücret karşılığında çalışan kimse
- (dil bilimi) açıklamasız koşuntu
Çeviriler[düzenle]
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "bedel" maddesi
Ön ad[düzenle]
bedel (karşılaştırma daha bedel, üstünlük en bedel)
- denk, eşit
- Emsalini göremeyeceğiniz bir saadetle beş on dakika yaşarsınız ki bütün bir hayata bedeldir. - R. H. Karay
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|