aldırmak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]aldırmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi aldırır)
- alma işini yaptırmak
- Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. - N. Cumalı
- getirtmek
- Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. - C. Uçuk
- vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak
- Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak.
- başkasına kaptırmak
- Elimden aldırdım gül yüzlü yâri. Ben bir daha buldum ellere nispet. - Emrah
- sığdırmak
- ¤:Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız.
- önem vermek, değer vermek
- Aldırma sen hemen çalış ki biraz. Çalışan ilerler, yerinde kalmaz. - E. B. Koryürek
Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "aldırmak" maddesi