Arama sonuçları

ondan o sebeple, anda O kış, önceki kışlardan daha az üşüdüm. - N. Cumalı onun tarafında olan Ben uyandığım zaman o gitmişti. - R. H. Karay çeviriler...

IPA(anahtar): /do.ˈcuz/ Heceleme: do‧kuz dokuz (rakam, sayı) sekizden sonra, ondan evvel gelen rakam ve sayı (rakam, sayı): 9 (sayı): IX (rakam, sayı): rakam...

yerine kullanılan, belirsiz mânâsı olan bir kelime İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor. — Halikarnas Balıkçısı şey adının çekimi nen Her...

değinmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi değinir) [1] Bir konuyu ele alarak ondan kısaca söz etmek, dokunmak, temas etmek. çeviriler...

gezegeni, çoğulu gezegenler) (planetoloji) bir yıldız çevresinde dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan, kütle çekimiyle yuvarlaklaşmış ve yörüngesini...

üstünlük en İngilizce) İngilizce olan İngilizce roman okumaya başlayınca ondan evvel 20 sene İngilizce bilmemiş olduğumu anlamıştım. İngilizce İngilizce...

İstanbul'a gidiyorum, benimle gelir misiniz? çıkmak, yönelmek Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez. daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden...

ver‧mek vermek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi verir) atfetmek, ondan bilmek Bilgin'in bu çekingen tavırlarını kusurlu ve zayıf oluşuna verdi...

lira alıyorlar. kendine ulaştırılmak, iletilmek Kızımdan mektup aldım. Ondan haber almak için çok uğraştık, ama boşuna. koku veya tat duymak Sigaradan...

-ir kendi kendini gizlemek, saklanmak gizlenilmek, gizli tutulmak Bu iş ondan gizlendi. çeviriler Türk Dil Kurumuna göre "gizlenmek" maddesi gizlenmek...

ondan sonra badehu çeviriler Türk Dil Kurumuna göre "ondan sonra" maddesi...

alırsın Dokuz keçe, su geçe; bir deri, soğuk geri Soğuk; kırk kat keçe, ben ondan geçe; bir kat deri, ben ondan geri demiş Taze bardağın suyu soğuk olur...

düşmanı, çoğulu düşmanlar) -nı (toplum bilimi) birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kişi, yağı, hasım, antagonist, dost...

kırkından sonra saz çalmak milattan sonra, neden sonra, okul sonrası, ondan sonra çeviriler sonra daha ileri zamanda sonra çeviriler Türk Dil Kurumuna...

öncelikle belirli (ruh bilimi) belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma Sesimi duyan Ayça da geliyor yanıma, kardeşinin...

yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor. - Halikarnas Balıkçısı bir şeyin para ile ölçülebilen...

uzaklardaydı. - A. İlhan hastalık bulaşmak, sirayet etmek Hastalık bana ondan geçti. herhangi bir durum, soya çekim yoluyla birinde görünmek Bu titizlik...

uyandırdığı izlenim Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir. - B. Felek önsezi Yolunuzu değiştirmeniz lazım geldiğini de...

vaktinde gelmişti. uygun gelmek, çelişmez olmak Bir talih eseri olarak ondan gelen cevap benim kendi bulduklarımı tuttu. - R. N. Güntekin kapatmak, sarmak...

sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet, ızdırap İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı....