serseri
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Köken
[değiştir]- Farsça serseri
Ön ad
[değiştir]serseri (karşılaştırma daha serseri, üstünlük en serseri)
- belli bir işi ve yeri olmayan başıboş, hayta
- Hayran Baba'yı bir serseri ile birlikte temizlemişlerdi. - F. R. Atay
- tutarsız, beğenilmeyen davranışları olan
- Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun! - N. Hikmet
- (mecaz) belli bir hedefi olmayan, belli bir hedefe atılmamış olan, rastlantıyla gelen
- Köpüklü denizin üstünde serseri martılar uçuşuyor, yanımızdan yelkenli bir mavna geçiyordu. - Ö. Seyfettin
- (mecaz) amaçsız
- Birkaç gün serseri bakışlarla ona baktı. - İ. H. Baltacıoğ
Sözcük birliktelikleri
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "serseri" maddesi