İçeriğe atla

kal

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: kál, kål

Türkçe

[düzenle]

kal (belirtme hâli kalı, çoğulu kallar)

  1. (madencilik) bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
  2. laf, lakırtı, söz

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Azerice

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

kal

  1. olmamış

Çağatayca

[düzenle]
  1. hoş, iltifat
  2. şehirlerde bulunan yarık yer, sil yolları
  3. aldatmak, hile ile kandırmak

Kuzey Kürtçe

[düzenle]

kal ?

  1. yaşlı

Ön ad

[düzenle]

kal

  1. yaşlı

Kaynakça

[düzenle]
  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.

Atasözleri

[düzenle]
  1. Yoldan kal, yoldaştan kalma


Zazaca

[düzenle]

kal e

  1. yaşlı
  2. kocama