kızgın
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Ön ad
[düzenle]kızgın
- (ruh bilimi) çok ısınmış, ısıtılmış veya kızdırılmış
- Kızgın bir demire dökülen damla iz bırakmaz, buhar olur. - C. Meriç
- eş arayan (hayvan)
- Kızgın bir boğa.
- (mecaz) kızmış olan, öfkeli, mütehevvir
- Bir gün odama kızgın bir ihtiyar girdi, elindeki bir tomar kâğıdı neredeyse fırlattı masama. - A. Kulin
- kızışık, zorlu, sert, şiddetli
- Çok kızgın bir fikir çarpışmasının üzerine gelmişim, kulak kesildim. - İ. H. Baltacıoğlu
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kızgın" maddesi