tütmek
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]tütmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi tüter)
- duman veya buhar çıkarmak
- Dumanı tütmekte olan bir vapuru görerek artık yerine dönmeyi akıl etti. - Haldun Taner
- dumanı geri vermek
- Kahvelerin içi, tüten ocakla göz gözü görmez bir hâldeydi. - Sait Faik Abasıyanık
- (mecaz) yaşamak, varlığını sürdürmek
- Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak - Mehmet Akif Ersoy
- (halk ağzı) iyi veya kötü kokmak
Deyimler
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "tütmek" maddesi