mezar
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]- Osmanlı Türkçesi مزار, Arapça مَزَارْ (mezār)
Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]mezar (belirtme hâli mezarı, çoğulu mezarlar)
- (ölüm) ölünün gömülü olduğu yer, çukur, kara toprak, kara yer, gömüt, kabir, sin, ebedî istirahatgâh, makber, metfen
- Yurdumuzun on dört yerinde Yunus'a ait olduğu söylenen türbe ve mezarlar vardır. - Ahmet Kabaklı
Çekimleme
[düzenle]mezar adının çekimi
Üst kavramlar
[düzenle]Deyimler
[düzenle]dubleks mezar, lahit mezar, mezar taşı, mezarını kazmak, toprak mezar
Türetilmiş kavramlar
[düzenle]mezarca, mezarcı, mezarcık, mezarken, mezarla, mezarlı, mezarlık, mezarsa, mezarsız
Çeviriler
[düzenle]mezar
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "mezar" maddesi
Atasözleri
[düzenle]Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]- Heceleme: me‧zar
Ad
[düzenle]mezar
Kaynakça
[düzenle]- Etymological Dictionaries - Andras Rajki