İçeriğe atla

münasebet

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]

Osmanlı Türkçesi مناسبت (münasebet) sözcüğünden devralındı, Arapça مُنَاسَبَة (münāsebe) sözcüğünden.

Söyleniş

[düzenle]

münasebet (belirtme hâli münasebeti, çoğulu münasebetler)

  1. İlişki.
    İzmir'den, ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım. Mustafa Kemal Atatürk
  2. İki şey arasındaki uygunluk.
    Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır. Sait Faik Abasıyanık
  3. Sebep, vesile, gerekçe, neden.

Çekimleme

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

İlgili sözcükler

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]
Ayrıca bakınız:

Kaynakça

[düzenle]