münasebet
Görünüm
Ayrıca bakınız: alışveriş |
Türkçe
[değiştir]Köken
[değiştir]- Arapça مناسبة
Ad
[değiştir]münasebet (belirtme hâli münasebeti, çoğulu münasebetler)
- ilişik, ilişki, ilinti
- İzmir'den, ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım. - Atatürk
- iki şey arasındaki uygunluk
- Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır. - S. F. Abasıyanık
- sebep, vesile, gerekçe, neden
Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "münasebet" maddesi