İçeriğe atla

kıyamet

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]

Osmanlı Türkçesi قیامت (kıyâmet), Arapça قِيَامَة (ḳiyāme).

Söyleniş

[düzenle]
IPA(anahtar): /kɯjaːmet/
Heceleme: kı‧ya‧met

kıyamet (belirtme hâli kıyameti, çoğulu kıyametler)

  1. (din) tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü
  2. gürültülü karışıklık, gürültü patırtı
    • Bağırma, çağırma, kıyamet, polisler Mustafa'yı çalyaka götürürler. - Peyami Safa
  3. büyük felaket, afet

Çekimleme

[düzenle]

Uğradığı değişimler

[düzenle]

Benzer sözcükler

[düzenle]

Sözcük birliktelikleri

[düzenle]

İlgili Sözcükler

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]