hazırlamak
Ayrıca bakınız: anıklamak |
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]hazırlamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi hazırlar)
- bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek, kurmak
- Bir çeyrek saat içinde bavullarımızı bile hazırlayamazdık. - Y. K. Karaosmanoğlu
- bir şeyi ortaya koymak, gerçekleştirmek
- Sözlük hazırlamak.
- önceden düzenlemek
- Ayrıca kimi Karagözcüler kendi görüntülerini kendileri hazırlarlar. - M. And
- önlem almak, sağlamak
- Kış için kömürü hazırladık.
- sebep olmak, yol açmak
- İç bölünmeler felaketi hazırlar.
- -i, -e birini herhangi bir şeyi yapabilecek veya bir şeyi yüklenebilecek duruma getirmek
- Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı. - A. Ağaoğlu
- -i, -e alıştırmak
- Onu kötü habere hazırladık.
- (kimya) bir maddeyi elde etmek
Çeviriler
[değiştir]çeviriler
|
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "hazırlamak" maddesi