İçeriğe atla

evli

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]
ev + -li

Söyleniş

[düzenle]

Zıt anlamlılar

[düzenle]

evli (belirtme hâli evliyi, çoğulu evliler), sahiplik şekli evli -si

  1. Evlenmiş olan insan
    "Onunla ne fazla samimileşiyorsun? Evlilerden uzak dur!" dedi.
    Yeni evliler nikâhtan sonra poz verip bir arada hazırlanmış masalara oturdular, yediler, içtiler.
  2. Evi olan insan

Çekimleme

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Belirteç

[düzenle]

evli

  1. Evlenmiş olarak
    Birbirlerine "Evet!" sözünü verince evli oldular.
  2. Evi olan
    Evin satış mukavelesini noterde imzalar imzalamaz artık evli olmuştu.

Çeviriler

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

evli (karşılaştırma daha evli, üstünlük en evli)

  1. Evlenmiş olan
    "Onunla ne fazla samimileşiyorsun? Evli adam o. Utanmıyor musun?!" dedi.
  2. Evi olan

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Azerice

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

evli

  1. evli