evli
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Zıt anlamlılar
[düzenle]Ad
[düzenle]evli (belirtme hâli evliyi, çoğulu evliler), sahiplik şekli evli -si
- Evlenmiş olan insan
- "Onunla ne fazla samimileşiyorsun? Evlilerden uzak dur!" dedi.
- Yeni evliler nikâhtan sonra poz verip bir arada hazırlanmış masalara oturdular, yediler, içtiler.
- Evi olan insan
Çekimleme
[düzenle]evli adının çekimi
Atasözleri
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]evlenmiş olan insan
|
Belirteç
[düzenle]evli
- Evlenmiş olarak
- Birbirlerine "Evet!" sözünü verince evli oldular.
- Evi olan
- Evin satış mukavelesini noterde imzalar imzalamaz artık evli olmuştu.
Çeviriler
[düzenle]evli
|
Ön ad
[düzenle]evli (karşılaştırma daha evli, üstünlük en evli)
Çeviriler
[düzenle]evlenmiş olan
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "evli" maddesi
Azerice
[düzenle]Ön ad
[düzenle]evli