dövemek
Türkçe[değiştir]
Eylem[değiştir]
dövemek dövmek -er dövemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi döver)
- [1] tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak
- Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem! - H. E. Adıvar
- [2] çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek
- [3] bir şeyi toz durumuna getirmek için ezmek
- Döveçte karabiber dövmek.
- [4] ezmek
- [5] çırpmak
- [6] ateşte ısıtılarak yumuşatılmış bir madeni, vurarak istenilen biçime getirmek
- Demiri tavında dövmeli.
- [7] topa tutmak
- Gemi kaleyi dövdü.
- [8] çarpmak, sertçe dokunmak
- Ayakları ile suyu dövüp ürküttüğü balığı gagası ile havalandıran beyaz pelikan. - S. F. Abasıyanık
- [9] davul vb. çalmak, vurmak
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "dövemek" maddesi
Çeviriler[değiştir]
çeviriler