büyütmek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]büyütmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi büyütür)
- büyük duruma getirmek, genişletmek
- Onun hicvi, yalnızca görüntüleri büyüten bir büyüteç değil. - N. Hikmet
- yetiştirmek, bakmak
- Beni doğuran, emziren, büyüten anacığımı bunlara değiştim. - E. Şafak
- abartmak, mübalağa etmek
- Bir ara yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti. - R. H. Karay
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "büyütmek" maddesi