zarif
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Köken[düzenle]
Ön ad[düzenle]
zarif
- çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen, zarafetli
- Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak. - O. S. Orhon
- beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.)
- Zarif bir söz.
- güzel, hoş, albenili
- Teşekküre geldim zarif hediyenize. Gücenmeyin biraz fazla güldümse size - E. B. Koryürek
- hoşa gider bir biçimde konuşan ve davranan
- Zarif ve hassas şair gittikçe artan bu iltifatlar karşısında saadetinden ağlıyordu. - A. H. Çelebi
Çeviriler[düzenle]
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumu: "zarif"
Gagavuzca[düzenle]
Köken[düzenle]
Ön ad[düzenle]
zarif
- zarif
Kaynakça[düzenle]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki