yüz tutmak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]yüz tutmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi yüz tutar)
- yönelmek
- Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. - S. F. Abasıyanık
- giderek biçim ve renk değiştirmek
- Suyun yüzünde.
- bir şey, olmak üzere bulunmak
- Duvarları sıvasız, kepenkleri boyanmadan bırakıldığı için çürümeye yüz tutmuş evde Hatice nine oturuyordu. - Necati Cumalı
- giderek biçim ve renk değiştirmek
- Hepimiz gölgelenmeye yüz tutan ateşe gözlerimizi dikmiştik. - Sait Faik Abasıyanık
Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "yüz tutmak" maddesi