İçeriğe atla

uydurmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

uydurmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi uydurur) uydurmak -ur uydurmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi uydurur)

  1. uymasını sağlamak
Gözlerini kilidi sökülmüş ve büyümüş anahtar deliğine uydurdu. - P. Safa
  1. hayal gücünden yararlanarak gerçek dışı bir şey söylemek, yakıştırmak
Terzinin kendi sözünü yanlış anlamış olduğu hikâyesini uydurmuş olmalıydı. - A. Ş. Hisar
  1. elde etmek, sağlamak, bulmak
  2. cinsel birleşmede bulunmak, becermek

Köken

[düzenle]
Türkçe

Deyimler

[düzenle]
ayak uydurmak
her sakala bir tarak uydurmak

Kaynakça

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]