tutuşmak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]tutuşmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi tutuşur)
- İki ordu bir harbe daha tutuştular. - F. R. Atay
- (yangın) yanmaya başlamak, ateş almak
- Bu fenerleri birbirine bağlayan çiçekli askılardaki küçük lambalar tutuştu. - H. C. Yalçın
- kızarmak, kızıllaşmak
- Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri. Koyu bir kırmızılık gökten ayırmada yeri. - Y. K. Beyatlı
- telaşlanmak
Deyimler
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "tutuşmak" maddesi
Eski Türkçe
[değiştir]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[değiştir]- tutuşmak
Türkmence
[değiştir]Eylem
[değiştir]tutuşmak
- birbirini tutmak, tutuşmak
- kucaklaşmak
Kaynakça
[değiştir]- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.