tesadüf
Görünüm
Türkçe
[düzenle][te·sa:·düf]
Köken
[düzenle]Ad
[düzenle]tesadüf (belirtme hâli tesadüfü, çoğulu tesadüfler)
- yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
- Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse! - Memduh Şevket Esendal
- rastlantı, rast geliş
- Bilmeden acı bir tesadüfün eliyle Hakan'a giden bir armağana taarruz etmiş ve büyük bir günah işlemişti. - Nazım Hikmet
Sözcük birliktelikleri
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "tesadüf" maddesi