samimi
Görünüm
![]() |
Ayrıca bakınız: samimiyet |
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]Belirteç
[düzenle]samimi
- içli dışlı, senli benli olarak
- Onunla samimi konuştum.
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Ön ad
[düzenle]samimi (karşılaştırma daha samimi, üstünlük en samimi)
- içten (duygu vb.)
- Sanatkâr, bizi söylediklerinin samimi olduğuna da inandırmalı. - O. V. Kanık
- candan, açık yüreklilikle davranan
- Çocuklar gibi şakrak, ne kadar şakalaştık - E. B. Koryürek
- İkimiz, onunla ben, samimi arkadaştık - E. B. Koryürek
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "samimi" maddesi
Tatarca
[düzenle]Ön ad
[düzenle]samimi