İçeriğe atla

keep

Vikisözlük sitesinden

İngilizce

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

keep

Dinle (ABD aksanı).

keep

  1. muhafaza etmek, saklamak
  2. devam ettirmek, sürdürmek, muhafaza etmek (dengesini, faaliyeti vs.)
  3. (birini) (işinden) alıkoymak, oyalamak
  4. korumak, muhafaza etmek (bir yeri, birini).
  5. (BK ağzı) sağlığı (iyi, kötü vs.) olmak
  6. sahip olmak (iş yerine, evcil hayvana vs.)
  7. geçimini sağlamak (ailenin vs.)
  8. (') takip etmek (bir yolu, sistemi vs.)

Örnekler

[düzenle]
  1. "My father would keep the best for himself."
  2. "She had trouble keeping her balance."
  3. "I won't keep you, I know you've got a busy evening."
  4. "He had not been keeping well."

keep (çoğulu keeps) keep

  1. yaşamak için gerekli olan yiyecek, içecek, giyecek ve diğer malzemeler, nafaka
  2. yaşamak için gerekli olan para, geçimlik, nafaka.
  3. (') sorumluluk, kontrol.