basmamak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]basmamak basmamak -ar basmamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi basmaz)
- [1] vücudu taşıyacak biçimde ayak tabanını yere ya da bir şeyin üstüne koymamak
- [2] bası işi yapmamak, tabetmemek
- [3] küçük çocuklar ayakta durabilmemek
- [4] baskın yapmamak
- [5] bir şeyi üzerine kuvvet vererek itmemek
- [6] bir kimse bir yaşa girmemek
Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: bas‧ma‧mak
Karşıt anlamlılar
[düzenle]- [1] basmak
Çeviriler
[düzenle]Örnekler
[düzenle]- [1] Tahtaların çokça gıcırdadığı taraflara basma ki sessizce merdivenleri çıkasın demişti.
- [4] Jandarma etrafı kolaçan ettiğinden midir nedir, kimse bankayı basmamıştı.
- [5] Sakın frene basacağım diye gaza sonra basma, e mi?
- [6] On dokuz yaşına daha basmamıştı. Bu yüzden velisinin imzası şarttı.