σκηνή
Görünüm
![]() |
Ayrıca bakınız: σκοινί |
Eski Yunanca
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]σκηνή (skēnḗ)
Çekimleme
[düzenle]σκηνή (skēnḗ) adının çekimi
Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Yunanca
[düzenle]Köken
[düzenle]- Eski Yunanca "σκηνή".
Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]σκηνή (skiní) ?
- sahne; antik tiyatrolarda orkestranın arkasında yer alan dikdörtgensel yapı.
- sahne; izleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer.
- sahne; bir tiyatro metninde baş oyun kişisinin ya da önemli kişilerinin yönelişlerini başlatıp bitiren kesim.
- sahne, görüntü.
- οι πολεμικές σκηνές
- savaş sahneleri
- η σκηνή του αποχαιρετισμού
- veda sahnesi
- οι πολεμικές σκηνές
- çadır
- sahne, bir tiyatro kuruluşunu nitelemek için kullanılan özel anlamda. ("Taksim Sahnesi" gibi)
- η Εθνική Λυρική Σκηνή
- Ulusal Opera Sahnesi
- η Εθνική Λυρική Σκηνή
- genel anlamda tiyatro
- ανέβηκε στη σκηνή για πρώτη φορά στα δεκαοχτώ του.
- tiyatroya ilk kez on sekiz yaşında gitti.
- ανέβηκε στη σκηνή για πρώτη φορά στα δεκαοχτώ του.
- tanık olunan, gözlenen olay.
- δύο άτομα πάλευαν μέσα στο δρόμο και οι περαστικοί παρακολουθούσαν τη σκηνή άφωνοι
- sokakta iki adam kavga ediyordu ve yoldan geçenler konuşmadan bu sahneyi izlediler.
- δύο άτομα πάλευαν μέσα στο δρόμο και οι περαστικοί παρακολουθούσαν τη σκηνή άφωνοι
- bir olayın gerçekleştiği yer, mahal.
- η αστυνομία έφτασε στη σκηνή του εγκλήματος.
- polis suç mahaline vardı.
- η αστυνομία έφτασε στη σκηνή του εγκλήματος.