zekât
Türkçe[değiştir]
Köken[değiştir]
- Osmanlı Türkçesi زكات sözcüğünden, Arapça زَكَاة (zekāh) sözcüğünden.
Söyleniş[değiştir]
Ad[değiştir]
zekât (belirtme hâli zekâtı, çoğulu zekâtlar)
- (İslâm) Dînen zengin sayılan erginlik çağına gelmiş akıl sahibi Müslümanların mallarının belli bir miktarını – ki genellikle %2½'unu ya da kırkta birini - seneden seneye fakir Müslümanlara vermesi.
- Abus çehreli bir adamın ne namazı, ne niyazı, ne zekâtı, ne orucu makbuldür. — Ömer Seyfettin
- Kiraların ticaret mallarına göre farkı, gayrimenkûllerin kıymeti hariç tutularak zekâtlarının hesaplanmasıdır: brüt gelirlerin yirmide biri, net gelirinin onda biri zekâttır.
Çekimleme[değiştir]
zekât adının çekimi
Üst kavramlar[değiştir]
Kelime birliktelikleri[değiştir]
Türetilmiş kavramlar[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
zekât
|
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "zekât" maddesi
Ek okumalar[değiştir]
- Vikipedi'de zekât