İçeriğe atla

taklit

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: taklidini yapmak, taklit etmek

Türkçe

[düzenle]
[tak·li:t]

Köken

[düzenle]

Arapça

taklit (belirtme hâli taklidi, çoğulu taklitler)

  1. belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma
    • Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir. - A. H. Müftüoğlu
  2. birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme
    • 'Hele taklitleri? Kadın taklidi, Arap taklidi hepsini birbirinden güzel yapıyordu. - Y. Z. Ortaç
  3. benzetilerek yapılmış şey, imitasyon
    • Pınar KÜR, 2004 Küçük Oyuncu, sayfa 84 , Everest Yayınları
      "Ceviz taklidi masa yalnız da değildi üstelik, çevresinde altı sandalye, biraz ötesinde de kendisine uygun camlı bir büfe vardı."

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]
  1. Karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış