türemek
Türkçe[değiştir]
Eylem[değiştir]
türemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi türer) türemek -r
- [1] oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak
- Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış. - Y. K. Beyatlı
- [2] parçalanıp çoğalmak, üremek
- [3] çoğalmak
- Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu. - R. E. Ünaydın
- [4] (dil bilimi) bir kökten çıkmak
- [5] gelmek
Söyleniş[değiştir]
Heceleme[değiştir]
- Heceleme: tü‧re‧mek
Köken[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
Türetilmiş kavramlar[değiştir]
- [1] türetmek
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "türemek" maddesi