susmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]- Osmanlı Türkçesi صوسمق (susma + -k).
Söyleniş
[düzenle]Eylem
[düzenle]susmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi susar)
- konuşmasını kesmek
- Son mısraları acele okuyarak susmuştu. — H. F. Ozansoy
- konuşmaktan kaçınmak
- Onlar da bu hazırlop klişeleri kullanmak fırsatını buluncaya kadar susacaklardır. — B. R. Eyüboğlu
- ses veya gürültüyü kesmek, ses ve gürültü yapmamak
- etkisini göstermemek, tepki göstermemek
- Adaletin sustuğu yerde haksızlık başlar.
Çekimleme
[düzenle]susmak eyleminin çekimi
Zıt anlamlılar
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]susmak
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "susmak" maddesi