İçeriğe atla

out

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

out (karşılaştırma daha out, üstünlük en out)

  1. (teklifsiz konuşma) moda olmaktan çıkmış, revaçta olmayan, tutulmayan.

Örnekler

[düzenle]
  1. Bu sezon beyaz giymek in, kırmızı giymek out.

Karşıt anlamlılar

[düzenle]
  1. in

İngilizce

[düzenle]

Belirteç

[düzenle]

out

Dinle (ABD aksanı).

Söyleniş

[düzenle]
(Avustralya) IPA: /æɔt/, /æʊt/
(Kanada) IPA: /ʌʊt/
(İskoçya) IPA: /ɘʉt/


  1. dışarı, dışarıya, dışına.
  2. dışında, dışarıda, açık havada, sokakta.
  3. sonuna, sonunda, sona

Örnekler

[düzenle]
  1. He walked out into the street.
  2. I have been out looking for you.
  3. The romance fizzled out.

Köken

[düzenle]
(Proto-Cermence): *ūt → (Eski İngilizce): ūt

Ön ad

[düzenle]

out (karşılaştırma more out, üstünlük most out)

  1. ortaya çıkmış, tamamlanmış
  2. sönmüş, bitmiş
  3. (teklifsiz konuşma) moda olmaktan çıkmış, revaçta olmayan, tutulmayan
  4. eşcinsel olduğunu açıklamış

Örnekler

[düzenle]
  1. The secret was soon out.
  2. The fire was nearly out.
  3. grunge is out
  4. I had been out since I was 17.

out (çoğulu outs)

  1. (spor) aut