out
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[değiştir]
Ön ad[değiştir]
out (karşılaştırma daha out, üstünlük en out)
- [1] (teklifsiz konuşma) moda olmaktan çıkmış, revaçta olmayan, tutulmayan.
Örnekler[değiştir]
- [1] Bu sezon beyaz giymek in, kırmızı giymek out.
Karşıt anlamlılar[değiştir]
- [1] in
İngilizce[değiştir]
Belirteç[değiştir]
out
Söyleniş[değiştir]
- [1] dışarı, dışarıya, dışına.
- [2] dışında, dışarıda, açık havada, sokakta.
- [3] sonuna, sonunda, sona
Örnekler[değiştir]
- [1] He walked out into the street.
- [2] I have been out looking for you.
- [3] The romance fizzled out.
Köken[değiştir]
- (Proto-Cermence): *ūt → (Eski İngilizce): ūt
Ön ad[değiştir]
out (karşılaştırma more out, üstünlük most out)
- [1] ortaya çıkmış, tamamlanmış
- [2] sönmüş, bitmiş
- [3] (teklifsiz konuşma) moda olmaktan çıkmış, revaçta olmayan, tutulmayan
- [4] eşcinsel olduğunu açıklamış
Örnekler[değiştir]
- [1] The secret was soon out.
- [2] The fire was nearly out.
- [3] grunge is out
- [4] I had been out since I was 17.
Ad[değiştir]
out (çoğulu outs)
- [1] (spor) aut