lose

İngilizce

Eylem

lose

Dinle (ABD aksanı).

Söyleniş

(BK) IPA: /luːz/

[1] kaybetmek (bir şeyi, birini)

[2] kaybetmek (bir insanın ölmesi)

[3] yitirmek

[4] yenilmek

[5] kilo vermek

[6] izini kaybetmek

[1] If you lose that ten-pound note, you'll be sorry.

[2] He lost his hearing in the explosion.

[3] She lost her position when the company was taken over.

[4] We lost the football match.

[5] I’ve lost five pounds this week.

[6] The policeman lost the robber he was chasing.

Karşıt anlamlılar

• come across
• discover
• find

Köken

(Eski İngilizce): losian → (Orta İngilizce): losen

Ad

lose (çoğulu loses)

[1] (eskimiş) şan, ün, şöhret

Köken

(Latince): laudēs → (Eski Fransızca): los, loos