belirmek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]belirmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi belirir)
- önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek
- Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi. - Ayşe Kulin
- bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek
- Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu. - Orhan Hançerlioğlu
- iyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek
- İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi. - Elif Şafak
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "belirmek" maddesi