İçeriğe atla

para

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: paragöz

Türkçe

[değiştir]

Söyleniş

[değiştir]
IPA(anahtar): /pa.ˈɾa/
Heceleme: pa‧ɾa

Köken

[değiştir]
Farsça پاره(pâre)

para (belirtme hâli parayı, çoğulu paralar)

Vikipedi
Vikipedi
para hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
Yüz para
  1. (ekonomi) devletçe bastırılan, üzerinde kıymeti yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı
    İlk madenî parayı Lidya bastırdı.
    Para kelimesi ile genellikle madenî para ve banknotlar kastedilmektedir.
  2. kazanç
    Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sâit Fâik Abasıyanık
  3. kuruşun kırkta biri

Çekimleme

[değiştir]

Deyimler

[değiştir]

alınan para, altın para, anahtar para, anapara, artı para, açıktan para almak, aylak para, bağlı para, başlık parası, baz para, boyunduruk parası, bloke para, borç para, beş para, beş para etmez, bozuk para, bozuk para gibi harcamak, büyük para, carî para, ciğeri beş para etmez, çürük para, demir para, dış para, dijitâl para, ekmek parası, eldeki para, elektronik para, haram para, harcanan para, hava parası, hazır para, iç para, ilk para arzı teklifi, işlemez para, itibarî para, iyi para, kaç para eder, kâğıt para, kahve parası, kan parası, kara para, kefenlik para, kırk para, kripto para cüzdanı, on para, madenî para, mal para, nakit para, on para, palamar parası, para ağacı, para aklama, para aktarımı, para arzı, para atışı, para babası, para basma, para birimi, para birimi kodu, para bozma, para canlısı, para cezası, para çantası, para çekme, para çıkarma, para çıkışma, para değişimi, para dolaşımı, para ekonomisi, para etme, para getirme, para ikamesi, para kısıtlaması,

para miktarı,
para saymak,
para yemek,

para dökmek, para dönmek, para ile değil, para ile değil, sıra ile, para karşılığında, para kesmek, para kırmak, para parayı çeker, para peşin, kırmızı meşin, para pul, para sızdırmak, para şişkinliği, para tutmak, para yapmak, para yatırmak, para yedirmek, para yemek, paradan çıkmak, paranın üstü, paragöz, paranın yüzü sıcaktır, parasını sokağa atmak, parasıyla rezil olmak, parayı araya değil, paraya vermeli, paraya çevirmek, paraya para dememek, parayı denize atmak, peşin para, sağ para, sağlam para, sıcak para, temiz para, tutulmuş para, ufak para, uğur parası, yakıt parası, yol parası, yüz para

Türetilmiş kavramlar

[değiştir]

paraca, paracı, paracık, parafazi, paragöz, paralı, parasal, parasız, parayken, parayla, paraysa

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]

Atasözleri

[değiştir]

Arnavutça

[değiştir]

para

  1. (ekonomi) para

Gagavuzca

[değiştir]

para

  1. (ekonomi) para

Köken

[değiştir]
Farsça پار(pâre)

Kaynakça

[değiştir]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Guarani dili

[değiştir]

para

  1. (doğa bilimi, okyanus bilimi) deniz

Keçuva dili

[değiştir]

para

  1. yağmur

Kırım Tatarcası

[değiştir]

para

  1. (ekonomi) para