para
Ayrıca bakınız: paragöz |
Türkçe
[değiştir]Söyleniş
[değiştir]Köken
[değiştir]Ad
[değiştir]para (belirtme hâli parayı, çoğulu paralar)
- (ekonomi) devletçe bastırılan, üzerinde kıymeti yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı
- İlk madenî parayı Lidya bastırdı.
- Para kelimesi ile genellikle madenî para ve banknotlar kastedilmektedir.
- kazanç
- Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sâit Fâik Abasıyanık
- kuruşun kırkta biri
Çekimleme
[değiştir]Deyimler
[değiştir]alınan para, altın para, anahtar para, anapara, artı para, açıktan para almak, aylak para, bağlı para, başlık parası, baz para, boyunduruk parası, bloke para, borç para, beş para, beş para etmez, bozuk para, bozuk para gibi harcamak, büyük para, carî para, ciğeri beş para etmez, çürük para, demir para, dış para, dijitâl para, ekmek parası, eldeki para, elektronik para, haram para, harcanan para, hava parası, hazır para, iç para, ilk para arzı teklifi, işlemez para, itibarî para, iyi para, kaç para eder, kâğıt para, kahve parası, kan parası, kara para, kefenlik para, kırk para, kripto para cüzdanı, on para, madenî para, mal para, nakit para, on para, palamar parası, para ağacı, para aklama, para aktarımı, para arzı, para atışı, para babası, para basma, para birimi, para birimi kodu, para bozma, para canlısı, para cezası, para çantası, para çekme, para çıkarma, para çıkışma, para değişimi, para dolaşımı, para ekonomisi, para etme, para getirme, para ikamesi, para kısıtlaması,
para dökmek, para dönmek, para ile değil, para ile değil, sıra ile, para karşılığında, para kesmek, para kırmak, para parayı çeker, para peşin, kırmızı meşin, para pul, para sızdırmak, para şişkinliği, para tutmak, para yapmak, para yatırmak, para yedirmek, para yemek, paradan çıkmak, paranın üstü, paragöz, paranın yüzü sıcaktır, parasını sokağa atmak, parasıyla rezil olmak, parayı araya değil, paraya vermeli, paraya çevirmek, paraya para dememek, parayı denize atmak, peşin para, sağ para, sağlam para, sıcak para, temiz para, tutulmuş para, ufak para, uğur parası, yakıt parası, yol parası, yüz para
Türetilmiş kavramlar
[değiştir]paraca, paracı, paracık, parafazi, paragöz, paralı, parasal, parasız, parayken, parayla, paraysa
Çeviriler
[değiştir]
|
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "para" maddesi
Atasözleri
[değiştir]- Akıl para ile satılmaz
- Anayı kızdan ayıran para
- Beş para giren ev yıkılmamış
- Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz
- Devletli yanını kaşısa yoksul para verecek sanır
- Gençlikte para kazan, kocalıkta kur kazan
- İt sürü para kazan
- Parayı veren düdüğü çalar
- Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar
Arnavutça
[değiştir]Ad
[değiştir]para
- (ekonomi) para
Gagavuzca
[değiştir]Ad
[değiştir]para
- (ekonomi) para
Köken
[değiştir]Kaynakça
[değiştir]- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
Guarani dili
[değiştir]Ad
[değiştir]para
- (doğa bilimi, okyanus bilimi) deniz
Keçuva dili
[değiştir]Ad
[değiştir]para
Kırım Tatarcası
[değiştir]Ad
[değiştir]para
- (ekonomi) para
- Türkçe 2 heceli sözcükler
- Türkçe IPA okunuşu olan sözcükler
- Farsça kökenli Türkçe sözcükler
- Türkçe sözcükler
- Türkçe adlar
- Türkçede ekonomi
- İnguşça otomatik olanlardan farklı elle eklenmiş başka alfabeye çevirmeler
- Arnavutça sözcükler
- Arnavutça adlar
- Arnavutçada ekonomi
- Gagavuzca sözcükler
- Gagavuzca adlar
- Gagavuzcada ekonomi
- Farsça kökenli Gagavuzca sözcükler
- Guarani dili sözcükler
- Guarani dili adlar
- Guarani dilinde doğa bilimi
- Guarani dilinde okyanus bilimi
- Keçuva dili sözcükler
- Keçuva dili adlar
- Kırım Tatarca sözcükler
- Kırım Tatarca adlar
- Kırım Tatarcada ekonomi