parasız
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[değiştir]
Belirteç[değiştir]
parasız
- [1] (para) para verilmeksizin, bedavadan, bedava
"Diyarbakır'da İstanbul gazetelerine parasız muhabirlik eden uygar ve zeki bir genç tanımıştım."
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "parasız" maddesi
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
Ön ad[değiştir]
parasız (karşılaştırma daha parasız, üstünlük en parasız)
- [1] (para) parası olmayan
- Hayatında ilk defa, parasız ve fakir oluşuna kızdı. - N. Hikmet
- [2] yoksul
- Son gün hemen bütünüyle parasız çocuklara kalırdı bayram yeri. - A. Kutlu
- [3] (para) para verilmeden elde edilen, bedava
- Belediye halk için parasız plajlar açmayı düşünüyor mu? - N. Hikmet