İçeriğe atla

parasız

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Belirteç

[düzenle]

parasız

  1. (para) para verilmeksizin, bedavadan, bedava

"Diyarbakır'da İstanbul gazetelerine parasız muhabirlik eden uygar ve zeki bir genç tanımıştım."


Kaynakça

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

parasız (karşılaştırma daha parasız, üstünlük en parasız)

  1. (para) parası olmayan
Hayatında ilk defa, parasız ve fakir oluşuna kızdı. - N. Hikmet
  1. yoksul
Son gün hemen bütünüyle parasız çocuklara kalırdı bayram yeri. - A. Kutlu
  1. (para) para verilmeden elde edilen, bedava
Belediye halk için parasız plajlar açmayı düşünüyor mu? - N. Hikmet

Çeviriler

[düzenle]