Arama sonuçları

ara + -da IPA(anahtar): /aɾaˈda/ Heceleme: a‧ra‧da arada ara (ad) sözcüğünün bulunma tekil çekimi arada arada sırada, bazen son günlerde, yakında, yakın...

bir arada toplu bir durumda, birlikte, toplu olarak Bir arada yaşayış, akrabalık kadar kuvvetli bir tesanüt yaratabilir. - C. Meriç çeviriler Türk Dil...

arada sırada ara sıra çeviriler Türk Dil Kurumuna göre "arada sırada" maddesi...

arada bir ara sıra Arada bir yorgun başımı dinlendirmek üzere Suadiye taraflarında tek başıma gezmeye çıkıyorum. - N. F. Kısakürek Türk Dil Kurumuna göre...

ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz. herhangi iki şeyin arada olan ortada çeviriler arasında herhangi iki şeyin arada olan çeviriler Türk Dil Kurumuna göre "arasında"...

bu arada bu arada hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz. bu süre içinde çeviriler Türk Dil Kurumuna göre "bu arada" maddesi...

geniş zaman çekimi duyulur) -ur (fizyoloji) duymak durumuna konu olmak Arada bir küçük dalgaların kâh gülüştükleri, kâh ağlaştıkları duyulur. - A. Ş...

u‧lus ulus (belirtme hâli ulusu, çoğulu uluslar) geçmişte bir arada yaşamış, şimdi bir arada yaşama inancında, istek ve kararında olan; aynı vatan ve o vatanın...

bir âlem, bir arada, bir hayli, bir kere, bir parça, bir sıra, bir şey, bir yıllık, birken, biri, birle, birse, Birsen...

çoğulu lügatlar) -ti (dil bilimi) kelime, söz, sözcük (kitap) sözlük Bu arada bizim diyalekt dediğimiz mahallî sözleri umumi lügate aktarmak da kabildir...

tabanca. hepsi bir arada bulunan, toplanmış Yol, toplu yaşamanın doğurduğu bir gereksinmeyi karşılamak için yapılır. - N. Cumalı bir arada, bütün, kombine...

değil, şunu isterim. Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi. — R. Mağden bu bu arada, bu cümleden, bu gibi, bu gidişle, bu kadar, bu süre içinde, bu türlü, bu...

arada kaynamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi arada kaynar) -r karışık bir durumda gereken ilgiyi görmemek çeviriler Türk Dil Kurumuna göre "arada...

arada kalmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi arada kalar) [1] Iki tarafı uzlaştırmak üzere araya girme dolayısıyla güç duruma düşmek arada kalmak...

ırak, yakın karşıtı Muallâ, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu. - P. Safa arada çok zaman bulunan eli, gücü veya hükmü yetişmez olasılığı az olan ayrı,...

birçok türü bulunan böceklerin genel adı ¤madenlerde, döküm sırasında arada hava kalmasından veya pastan ileri gelen ufak boşluk, karışka, komursga...

birlikte bir arada, beraberce, hep beraber Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz. Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare. - T. Fikret yanında, beraberinde...

özlem kavramı katar Tek yesin de ne isterse yesin. Tek çalışsın da isterse arada yaramazlık da etsin. yalnızca Bunun için tek bir yol var. çeviriler tek...

çoğulu sıcaklar) -ğı (meteoroloji) havadaki yüksek sıcaklık Bu sıcakta arada bir şeyler içip yemeden çalışılmıyor. - N. Cumalı sıcak yer Burası bir makine...

başarabilmek olmalıdır. - İ. Özel ödevi veya yetkisi içinde bulunmak Bana arada bir bakkaldan tuz, limon almak düşüyor, o kadar. - H. Taner bulunmak Birlikte...