tüze

Vikisözlük sitesinden

Türkçe[değiştir]

Söyleniş[değiştir]

IPA(anahtar): /ty.ze/
Heceleme: tü‧ze

[değiştir]

tüze (belirtme hâli tüzeyi, çoğulu tüzeler) -si

Vikipedi
Vikipedi
tüze hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
  1. (bilim) toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü ve bu yasaları konu alan bilim, adalet, hukuk
    Tüze (hukuk) daima âdetlerin peşinden gider, önüne geçmez. -P. Safa
    Kaldı ki böyle bir hareket, milletlerarası tüzeye (hukuka) taban tabana zıttı. -Y. K. Karaosmanoğlu
  2. yasaların ceza ile ilgili olmayıp alacak verecek vb. davaları ilgilendiren bölümü
    Tüze davası. Tüze mahkemesi.
  3. (hukuk) haklar
    Tüzemden (hukukumdan) vazgeçmem.
  4. (mecaz) ahbaplık, dostluk
    Tüzemiz (hukukumuz), doktor hasta ilişkisinden daha önemlisi, kişiseldir; eski dostuz. -A. Boysan.
  5. (felsefe) doğrunun, hakkın korunması; doğru olmanın özbelirtisi.
  6. (felsefe) Platon ve Aristoteles'ten beri, herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme demek olan bir anaerdem
  7. (felsefe) (Daha dar, biçimsel anlamda) doğru olarak kabul edilmiş olanda uzlaşma. #:Herkesin hakkının yasalarla tanınmış olması.
  8. (felsefe) (En dar anlamda) Yargıcın niteliği olarak, yürürlükte olan hukuk yasalarının kesin bir uygulanması. Ancak bu uygulama, insan yaşamındaki durumların ve ilişkilerin sonsuz çeşitlililiği ve karmaşıklığı içinde, çok kesin ve en yüksek tüze olarak görülmek istenirse, en büyük bir tüzesizliğe de dönüşebilir; bu yüzden ölçülü bir sağduyuyla tamamlanmak zorundadır.

Deyimler[değiştir]

İlgili sözcükler[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]